20 Kasım 2011 Pazar

Pembe giymem giydirmem mi diyorsunuz?

Insan anatomisi ve Biyolji derslerinin bu kadar cok zamanimi alacagini hic tahmin etmemistim ama aliyormus bu donem ogrendim. Yazililar, quizler, ve finaller de geliyor yakinda... donemi 3 hafta sonra kapaticam yorgunluktan surunerek de olsa. Bosverdim bu hafta is-guc, quiz-muiz sonra blog, blog atladim. Ordan oraya, ordan oraya derken nerden nereye geldigimi tahmin edemez hale geldim. Bu blogralda ozellikle kiz annelerinin ya da kiz bekleyen hamilelerin bloglarinda (Turk bloglari) genelde sikayetci olunan konulardan birisi "neden hersey kizlar icin pembe olmak zorunda?" ya da "neden erkeklerin herseyi mavi olmak zorunda?" oyle ya da boyle en az bir postlarinda bu sikayet etme durumu soz konusu idi.
Bu bloglari okuyunca benim de goruslerimin zamanla nasil degistiginin farkina vardim, hic dusunmemistim aslinda. Iste bloglarin faydalari. Derselerden bunalmis beynimi baska yerlere goturerek haifletme kapasitesine sahip. Gelelim pembe olayina; benim pembe uzerindeki dusuncelerim zamanla farkli bir sekil aldi. Turkiye'de yasarken orta okul, liseden bu yana hic pembe sevmedim. Nedeni ise kaliplasmis kafa yapisina kandi aklima gore karsi cikmakti. Pembe kiz, mavi erkek "iyyy, bu ayirima bebeklikten baslamak istemiyorum" seklinde idi dusuncelerim. Tabii ayni dusuncelerim Universite yillarinda da devam etti. Ama bir yandan da renklerden yana ozel bir secenegim olmadi genel de herkes gibi ay bu ceketi yesil ya da mor almayayim siyah alayim ki herseyle gitsin dusuncesi hakimdi. Sonra master yillarinda tanistigim sevgili arkadasim Nihan sayesinde renklerin ne denli onemli oldugunun farkin vardim. Nihan her zaman renkli birseyler ona uygun cok sirin sac aksesuarlari takardi cok begenirdim. Tabii onu bu kadar begenmemem renklerden degil sadece, cok hos bir insan olmasindan da kaynaklaniyor. Master yaparken gercekten guzel insalarla tanistim ben. onu da ayri bir zaman yazicam. Gelelim renklere Nihan Hindistan da belli bir sure kaldigi icin onun renk gozu daha fakliydi tabii. "ne kadar cok siyah, gri giyoyoruz hic dikkat ettin mi demisti" bir keresinde ondan sonra hep bakmaya basladim gercekten de hep siyah gri idi etrafin, ozellikle Istanbul'da, ozellikle kislari... hic dusunmeistim, hic gormemistim, farketmemistim oysa. Nihan ve renkler... renk deyince aklima Nihan gelir... Masterdan sonra Amerikada doktoraya baslayince benim de burada Hintli arkadaslarim oldu, ozel gunlerinde giydikleri sari'leri gorunce o renk cumbusu beni cok mutlu etmisti. Hatta bir arkadasimin dugununde ben de giyme firsati bulmustum ve kendimi cok guzel hissetmistim o sari icinde. Ustelik dugun de rengarenkti. Gelinin kirmizi suslu sarisi, renk, renk ciceklerle suslenmis olan dugun mekani, dugun degil bir festival havasindaydi ama kesinlikle dugunden ve gelinden birsey alip goturmuyor aksine butun gozler geline gidiyordu hala.. masla gibiydi bir renk masali..Nihan, hintlilerin renk cumbusu kiyafetleri, farkli kulturlerden insanlarin farkli kiyafetleri... sonra bizim geleneksel kiyafetlerimiz de renkliydi aslinda, canli kirmizilarin hakim oldugu renkler... Tum bu renk tecrubelrimden sonra pembe ve mavi artik benim icin bir renkti. Ustelik ucuk pembe de neydi oyle pembe olunca cirt cirt cirtlamaliydi. Renkleri her ne kadar hala baska kulturlerde oldugu gibi barindiramasam, elim surekli siyahagitse ve dolabimin cogu siyahlarla dolsa da arada yemyesil, kirmizi alakasiz bir ayakkabi, pespembe ya da kipkirmiz bir sal almayi seviyorum. Bella icin de bunu uygulamaya calisiyorum, ama pembe de aliyorum... pembe canimi sIkmIyor eskisi gibi... Bilmiyorum ama ben buna bagliyorum insanlarin pembeye bu kadar karsi cikmasina, pembeye karsi cikmak kiz-erkek ayirimciligina karsi cikmak mentalisi, bir zamanlar benim de siddetle destekledigim dusunce... iste biz ben sarimle Bella dogmadan 2 sene once ve Bella cicileriyle

11 Kasım 2011 Cuma

11/11/11

Full time insan anatomisi/bioloji prof. pozisyonu acildi. Ben hala dusunuyorum basvursam mi diye. Bu donem iki derse de girdim. Umdugumdan daha zor oldu, derleri anlatmak degil ama sinavlar, quizler, doldurulmasi gereken ivir izirlar cok vakit aldi. Haftanin 4 gunu calistim part time olarak. Haftanin iki gunu gunduz ve iki gunu gece olmak uzere.Gunduzleri sadece haftanin iki gunu oldugu halde Bella'yi birakip gitmek bana cok zor geldi. Hala dusunmekteyim. Basvuru tarihi gelip gecicek bu gidisle.Bella'yi hesaba katmazsak. Cok sevdim isimi. Hoca olarak derslere girmek beni cok tatmin etti. Ozellikle bazi ogrencilerin hayatlarini iyi yonde etkileyebilmek cok tatmin edici geldi bana. Masterimi yaparken de Turkiyede derslere girmistim ama burda biraz daha farkli; insanlar, iliskiler, hocalik. Yazicam daha uzun birgun vakit bulursam.

Gelelim benim minik kusum Bella'ya. Bugun 17 aylik oldu Bella. hala 4 tane disi var 2 tane daha geliyor toplamda 6 tane. Cok gec kaldi disler, birde gulumseyince sadece alt disi gorunuyor boylece sadece 2 disi varmis gibi. cok tatli su anda yazarken isirmak istiyorum. Her ne kadar rahatsizlik duysam da konustugu cogu kelime Ingilizce. Turkceden de kolay olanlari secip kelime hazinesine eklemeyi ihmal etmiyor. Dun mesela copap dedi ben anlamakta zorluk cekince corabini alip getirdi =D. Hala bana momy Tim'e de baba diyor. Muzik dinlemeyi cok seviyor ama kucuk hanim oyle hanim hanimcik ve klasik seylerden hoslanmiyor biraz hizli oynayabilecegi biseyler olmasi lazim, Ingilizce ABC ve Twinkle twinkle little star haric!. ABC kitabina bakarak A ve B yi ingilizce soyledikten sonra C yi de Turkce soyluyor...









Annecim babamin ayakkabisini giyergiymez geliyorum


gene yakalandim cekmeceleri karistirirken

2 Kasım 2011 Çarşamba