10 Aralık 2010 Cuma

arayis.

"eee doktora da bitti neden streslisin hala?" diye sordu Tim. Baglantisiz bir sekilde tek aklimdan gecen sey ise anne ve babamla gecirdigim yaz tatilleri oldu. Evet annem calisiyordu ama onun yoklugunu hic hissettmedim, hissettirmedi. Hem hakkini vere vere ogretmenligini yapti hem de anneligini. Hem de nasil bir annelik. Koy okullarinda susuz elektriksiz bir annelik bu! benim gibi hazir bezleri makinaya atarak degil, cesmeden su getirip, bezleri kaynatarak buyuttu bizi. sabahin 5 inde ekmek yapip 6 sinda ogrencilerine ders verip aksamlari da gonullu olarak "gece okulu" nda koy kadinlarina okuma yazma ogreterek, gerekirse okulun boya-badanasini yaparak. O zamanlar organik kavrami yoktu ama hersey organikti simdinin deyimi ile. Bahcemizde dometesler, biberler, salataliklar yetistirirdi annem. Master yapmis ogretmen babam usenmeden tavuklari beslerdi taze yumurtayi sevdigimiz icin. Annemin diktigi mavi pamuklu pijamam hala en begendigim kiyafettir su an elimde olmasa bile. Yumusak pamuklu kumas ne guzel olurdu serin havalarda.Yaz tatillerinde babaannemi ziyarete gittgimizde gicir gicir (taze oldugu icin soylemiyorum, oyle gicir gicir ses cikardi taze peynirden yerken) taze peynir yerdik. hersey tereyagliydi. Kardesim "anne fiskirttir" diye isterdi sicak yufka arasina terayagini. aksamlari ates yanar patatesler kozlenirdi. sacta etler kavrulurdu. Dedem her yaz tatilinde gozumuzden operek karsilardi bizi. Nenem dislerini sIka sIka mincik mincik severdi bizi.Dedem ve benim uzandigim disari yataginda yildizlar ne guzel gorunurdu. sanki elle dokunacakmis gibi coklardi hep! Bir kecim vardi, beyaz renli, ismi Feride. Aslinda herkesin kecisiydi ama herkes kendinin sanardi hep. kocaman kocaman siyah karincalar olurdu yuvalarini eseledigim. sirf hayat tarzlarini daha iyi anlamk icin. yumurtadan baslayip nasil karincaya donustuklerini kesfederek. kaplumbagalari eve getirip " baba bizim olsun mu bu?" dedigim zamnalra cok olmustur. ugur boceklerini ise kucuk kardesim toplardi.Ama kurbaga isi ortanca kardesime aitti. hepimiz biryandan bocek, kus, kaplumbaga, kurbaga ugrasir, yildizlarin altinda uzanir, babam at olur biz de sirtindan inmezdik. Annemle babamin mecburi hizmet yaptigi koyler; susuz, yolsuz, elektriksiz koyler... ama aklimda kalan hersey peri masali gibi. nasil basardi annem ve babam bunu? hernekadar her ikiside nenem ve dedeme yazlari yardim etseler de yaz tatilimiz vardi ailece ve bu yaz tatillerinde bir cocugun isteyebilecegi en onemli seyleri sunarlardi bize, sicacik sevgi, doga ve ozgurluk ama ayni zamanda hep birlikte ailece olmak...
Nerden nereye. Amerikadayim, evlendim Turkiyeden bazilarini deyimi ile "yabanci" ile, doktorami bitirdim. "evet sira simdi tip fakultesine geldi" derken birden bu anilarla dolup tasti beynim. ne geregi vardi ki bu stresin? ozellikle kuzenimin cocuklarini kaybettigi yurekleri parcalayan trafik kazasindan sonra daha farkli bakiyorum bazi seylere...hayat cok kisa...Zaten doktorami bitirdim! Iki yillik bir universitede hoca olsam olmaz mi yani? yaz tatillerinde alsak basimizi biz de anneanneyi, dedeyi ziyaret etsek? ben de benim Bella'ma masalin bir parcasindan tattirsam elimden geldigi kadar. "sorumu cevaplamadin" dedi Tim. Artik stresli degilim. Cocukken okulu sevdigim halde iple cektigim yaz tatillerinin bir parcasini da ona verebilecegim. Simdi is basvurusunda bulunup umitle alinmayi beklemek kaliyor geriye... merhaba hayat, hosgeldin sanat: gelsin sulu boyalar, yagli boyalar,tatli ruyalar Tip fakultesi, ve gunaydin Bella Esin...

4 yorum:

Esin dedi ki...

Emel bu kararına sevindim desem ...En doğrusu bence bu ,önemli olan aile ,sağlık ve huzur...
Bırak tıbbı istiyorlarsa çocuklarımız okusun...

Anne ve Bebisi dedi ki...

Hayat'i secmissin, ne guzel :)

Emel dedi ki...

Anne ve bebisi, tam anlamiyla haklisin!

Emel dedi ki...

Evet Esincim!